Αποτελέσματα Αναζήτησης
reasonable s. kabul edilebilir: The film had reasonable success in the box office. Film gişede kabul edilebilir bir başarı elde etti. More Sentences: 4: Genel: reasonable s. makul: This amount is reasonable and adequate, bearing in mind the aims we want to achieve. Ulaşmak istediğimiz hedefler göz önünde bulundurulduğunda bu miktar ...
reasonable adj. kabul edilebilir: The film had reasonable success in the box office. Film gişede kabul edilebilir bir başarı elde etti. More Sentences: 4: General: reasonable adj. makul: There is no reasonable likelihood of the bodies concerned being of a sufficiently trustworthy character.
reasonable adj (based on common sense) akla uygun, akla yatkın s. It was a reasonable assumption, based on the evidence. reasonable adj (having common sense) (kişi) akıllı, mantıklı s. Go and talk to Jim. He's a reasonable man; I'm sure he'll understand. reasonable adj (satisfactory, fair) makul s. yeterli s. kabul edilebilir s.
akla uygun, oldukça, makul bir şekilde ve diğerleri gibi Türkçe dilindeki tüm reasonable çevirilerini bulun.
adjective. sensible. akla yatkın. a reasonable suggestion. willing to listen to argument; acting with good sense. makul, sağduyulu. You will find him very reasonable. fair; correct; which one should or could accept.
"reasonable" metninin Reverso Context tarafından İngilizce-Türkçe bağlamda çevirisi: reasonable price, reasonable prices, within a reasonable, a reasonable time, reasonable efforts
Ücretsiz İngilizce-Türkçe sözlükte 'reasonable' ın karşılığı ve başka pek çok Türkçe çeviri.